İçeriğe geç

Pavlonya Ağacı

Birçok insanın tanımadığı ve bilmediği değerli bir ağaçtan bahsedeceğiz bugün. Çin kavağı olarak da bilinen bu ağaç, yılda yaklaşık 6-7 metre uzayabilen pavlonya ağacıdır. Çok hızlı büyümesiyle dikkatleri üzerine çeker. Diğer ağaçlara göre yetiştirilmesi daha zahmetsiz olan bu ağaçtan birçok alanda yararlanılır. Şimdi bu ağacı yakından tanıyalım; özelliklerini, faydalarını ve yetiştirilmesine değinelim.

Ülkemizde henüz yaygın olarak bilinmeyen pavlonya ağacının anavatanı Çin’dir. Aynı zamanda Japonya, Avusturya, ABD, Vietnam, Lagos, Tayland, Yeni Zelanda, Malezya, İtalya, Avusturya ve Fransa olmak üzere 40’tan fazla ülkede yaygın olarak yetiştirilmektedir. Ülkemizde ise kışın çok sert geçtiği yerler hariç, kavak yetiştiriciliğinin yapıldığı yerlerde yetişir. Ortalama ömrü 70 yıl kadar olan bir ağaçtır. Oldukça geniş olan yaprakları oval, yeşil renkli ve sivri olup, yaprakların altı kısmı kadifemsi yapıdadır. Yaprakları protein bakımından zengin olan bu ağaç kışın yaprak döker. Çiçekleri morumsu renkte, hoş kokulu, tüpü andıran şekildedir ve salkımlarda toplanır. Bu güzel çiçekler mayıs ayında kendini gösterir. Gövdesi çok düzgün olup kerestesi çok değerlidir. Kerestesi bükülme ve kırılma gibi etkilere karşı dayanıklıdır. Ülkemizde üç türü yaygındır. Bunlar; Paulownia tomentosa, Paulownia elengota ve Paulownia fortunei türleridir.

Pavlonya Ağacı Faydaları ve Kullanım Alanları

  • Geniş yaprakları sayesinde karbondioksit çözümlemesi yaparak hava kirliliğini önemli ölçüde azaltır.
  • Kökleri derinlere kadar uzanır ve bu sayede erozyonu önler.
  • Oldukça uzun boylu olan bu pavlonya ağacı yapısı itibariyle, sel ve tsunami gibi felaketleri önlemeye yardımcı olur.
  • Çiçeklerinden elde edilen bal alternatif tıpta kullanılır.
  • Kerestesi başta mobilyacılık olmak üzere; doğramacılık, oymacılık ve çeşitli müzik aletlerinin yapımında kullanılır.
  • Yaprakları yüksek oranda protein içerdiğinden, hayvan yemi olarak kullanılır.
  • Isı ve elektrik iletkenliği düşüktür.
  • Şemsiyeyi andıran geniş yaprakları, hoş kokulu çiçekleri ve ihtişamlı yapısı ile peyzajcılıkta, çiftliklerde, fabrikalarda, park ve bahçelerde kullanılan bir ağaçtır.
  • Bazı ülkelerde askeri alanlarda kamuflajı sağlamak amacıyla tercih edilir.
  • Bulunduğu alanda rüzgârı keser ve tarla yüzeyindeki buharlaşmayı azaltır. Bu sayede de ürün verimliliğini artırır. Hatta pavlonya ekili alanlarda buğday ve mısır ekimi yapılması tavsiye edilir.
  • Fazla emek ve zahmet istememesi ile hoş görüntüsü sayesinde, insanları yeşil bir çevre oluşturmaya özendiren endüstriyel bir ağaçtır.

Pavlonya Yetiştiriciliği

Pavlonya ağacı tohum ile üretilir. Tohumu anayurdu olan Çin’den getirilir. Bunun yerine yerli tohum da kullanılabilir fakat verimin daha düşük olacağını hatırlatmak gerekir. Yaklaşık 7 hafta sonra kök yapıları gelişir ve istenilen alana dikilebilir hale gelir. Fidelerin dikimi için en uygun zaman ilkbahar ve sonbahar aylarıdır. Dikim esnasında çukur en az 80-100 cm derinlik ve 50-60 cm çapında açılmalıdır. Aynı zamanda toprağın yapısına göre çiftlik gübresi ile karıştırılabilir. Fidan dikildikten sonra can suyu verilir.

Pavlonya Bakımı

Pavlonya ağacı aşırı soğuğa karşı dayanıklı değildir. Bu nedenle de kış mevsiminin sert geçtiği ve güneşin yüzünü az gösterdiği bölgelerde kolay kolay yetişmez.

Pavlonya ağacında fazla toprak seçiciliği olmamakla beraber gevşek yapılı, hafif killi, kumlu ve su geçirgenliği yüksek topraklardan hoşlanır. Kireçli topraklarda yetişmez. Besin maddesince zengin olan topraklarda daha iyi gelişir. Toprak pH’sının en uygun olduğu aralık 6-8 arasıdır.

Soğuklarla birlikte bitki dinlenmeye girmekte ve yapraklar dökülmektedir.
Kış aylarında soğuk havanın etkisiyle en tepedeki kısım kuruyabilir. Endişe edilecek bir durum değildir. Gövdede çatallanmayı önlemek için tepe budaması yapılmalıdır.

Pavlonya, suyu çok seven bir bitkidir ve özellikle fidan döneminde kesinlikle su stresi yaşamamalıdır. Bu durum büyümesini olumsuz etkiler. Sulama, toprak yapısına göre ve belli aralıklarla yapılmalıdır. Toprak nemi çok düşük veya çok yüksek olmamalıdır. Bitki susuz bırakılmamalı ancak çok fazla su vermenin de bitkinin ölümüne sebep olacağı unutulmamalıdır. Erken dönemde, kökleri yeterince derinliğe ulaşana kadar haftada iki defa sulanması tavsiye edilir. İlk iki yıldan sonra genellikle yeterli yağış alan bölgelerde sulamaya gerek kalmaz. Çünkü kökler derinlere kadar uzanmış olur. Ancak yapraklarda solma emaresi görüldüğü takdirde hemen sulama yapılmalıdır.

Bu ağacın zararlısına fazla rastlanmamakla birlikte; bazı tırtıllar, çekirge ve sinekler yapraklarını ve tepedeki büyüme noktasını yiyebilmektedir. Bu da büyümenin yavaşlamasına neden olmaktadır. Böyle bir durumda ilaçlama yapılmalıdır. Toprak altındaki zararlı canlılar da bu ağacın köklerini çok severler. Özellikle fide döneminde halk arasında lokma kurdu denilen larvalar, kökleri en alttan kök boğazına kadar yiyerek bitkiyi öldürebilir. Ayrıca danaburnu da fide döneminde kök ve kök boğazını keserek zarar yapabilmektedir. Bu durumda kök bölgesinde toprak altı ilaçlama yapılmalıdır.

Budama da bitkinin bakımında önemli bir husustur. Dikilen fide, uygun budama yöntemi ile 3-4 ay sonra 6 metre yüksekliğe ulaşır. Ağaç, kereste hâline getirilmek üzere yetiştiriliyorsa, kesim zamanına kadar budama ve diğer konularda daha yoğun bir bakım gerektirir.

Belki de birçoğumuzun bilmediği bir şeye değinmek istiyorum. Orman Bakanlığı, pavlonya yetiştiricilerine belirli şartlarla ve ücretsiz olarak arazi tahsis etmektedir. Aynı zamanda uygulamalı bilgiler ve teknik destek de vermektedir. Yani her anlamda pavlonya yetiştiriciliğini desteklemektedir.

Bir yanıt yazın