İçeriğe geç

Orkide

Çok güzel bir çiçek olan orkide var bugünkü yazımızda. Zarafetin simgesi olan bu çiçek, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de çok sevilir. Özel günlerde hediye olarak çokça tercih edilir. Özellikleri, evde nasıl yetiştirilebileceği ve bakımında dikkat edilmesi gereken hususlar hakkında yazımızın devamını okumaya devam etmeniz yeterli olacak. Hadi şimdi bu kıymetli çiçeği daha yakından tanıyalım.

Çiçekli bitkilerin içerisinde en geniş ikinci familyayı oluşturan Orchidaceaea yani Salepgiller familyasında yer alır orkide. Salep (orchis), vanda, miltonia, epidendrum bitkileriyle aynı ailedendir. Dünyada hemen hemen bütün bölgelerde yetişse de, daha çok tropikal iklimleri sever. Orta Asya ülkeleri, Afrika ve Kıbrıs’ta da doğal olarak yayılış gösterir. Ülkemizde ise 24 cins ve 50’den fazla tür orkide bulunmaktadır.

Yumrulu ve çiçekli bir bitki olup, otsu yapıdadır. Çok yıllık olduğundan bakımı doğru yapıldığında evleri ve ofisleri uzun seneler süsler. Zarif olmasının yanında hem son derece güçlü ve dayanıklı, hem de kalıcı bir çiçektir. Her yıl en azından bir çiçek açar. Son derece güzel görünüme sahip olan çiçekleri, basit ya da bileşik salkımlıdır. Çiçekleri farklı renklerde olabilir. Bu arada kırmızı ve mavi renkli orkidenin çok az bulunduğunu ve bu nedenle de çok kıymetli olduklarını söylemeden geçmeyelim. Yaprakları basit, pul şeklinde, iki sıralı ve karşılıklı dizilmiş şekilde olabilir. Meyveleri ise çok sayıda tohum barındıran kapsüller şeklindedir.

Orkide Yetiştiriciliği

Orkide, dayanıklı ve bakımının kolay olması sebebiyle evlerde ve ofis ortamında rahatlıkla yetiştirilip bakılabilecek bir çiçektir. Asaletin simgesi olarak görülen bu çiçeği yetiştirmenin birden fazla yöntemi vardır. Bunlar tohumla üretim, doku kültürü yöntemi ve daha kolay olan kökten ayırma yöntemidir.

Kapsüllerin içerisinde binlerce tohum olduğunu düşünürsek, dünyanın en minik tohumlu bitkilerinden biri olduğunu söyleyebiliriz orkide için. Bu tohumları saksıya ekip uygun şartları sağlarsak, evimizi bu güzel çiçekle şenlendirebiliriz. Fakat bazı orkide türlerini çimlenmek için fazlaca enerji sarf etmeye ihtiyaç vardır. Bu türlerde çimlenme uzun zaman almaktadır. Böyle durumlarda tohumların laboratuar ortamında mantar ile simbiyotik bir ilişki yaşaması sağlanır ve çimlenme gerçekleştirilir.

Doku kültürü ile yetiştirme yönteminde ise önce bitkinin çeşitli kısımlarından parçalar kesilir. Sonra bitkinin ihtiyacı olan tüm şartların sağlandığı, içinde beslenme için özel solüsyonların bulunduğu steril bir kaba konulur. Burada köklenmesi sağlanır. Daha sonra da köklenmiş olan parça toprağa ekilir. Bu yöntem vejetatif üreme yöntemlerinden olduğundan, oluşan yeni bitki ana bitkinin tıpa tıp aynısı olacaktır.

Gelelim en kolay ve en başarılı sonuç veren kökten ayırma yöntemine. Bu yöntemde bitkinin kökünden çıkan ve yukarıya doğru uzanan ince kısımlar kökten ayrılır. Daha sonra ise yeni bir saksıya dikilir. Çiçeklenme olmadan yapılırsa başarı oranı artacaktır. Ayırma yönteminde dikkat edilecek diğer bir husus da, ayrılacak kısmı alırken köke zarar vermemektir.

Orkide Bakımı

Orkide, evde ya da ofiste rahatlıkla bakabileceğiniz bir çiçektir. Önemli olan nokta önceden uygun şartların sağlanması ve bitki bakımının düzenli olarak yapılmasıdır. Orkide bakımında sıcaklık çok önemlidir. Cinsine göre değişse de gündüz 20 ile 25, gece 16 ile 17 santigrat derece en ideal sıcaklık aralıklarıdır.

Doğrudan güneş ışığı almak istemeyen, fakat aydınlık ortamları seven bir çiçektir orkide. Bunun için en ideal yer, sabah ve akşam güneşini alan pencere kenarlarıdır. Çünkü pencereler güneş ışığını filtreleyecektir. Kış aylarında ise yapay ışık kullanmak uygun olacaktır. Yapay ışık olarak güneş ışığına en yakın özellikteki florsan lambalar kullanılabilir. Günde ortalama 12 saat ışık alan çiçekler sağlıklı gelişim gösterecek ve uzun ömürlü olacaktır.

Işık yoğunluğunun yeterli olup olmadığını bitkinin yapraklarından anlamak mümkündür. Eğer bitkinin yaprakları koyu yeşil ve yumuşak ise az ışık aldığını, sarımsı yeşil renkte ise gereğinden fazla ışık aldığını gösterir. Yapraklar açık yeşil ve canlı ise bitki doğru ve yeterli ışık alıyor demektir.

Sulama konusu da orkide bakımında önemli bir konudur. Klor ve kireç içeren musluk suyu, bitki için uygun değildir. Sulamada yağmur suyu ya da oda sıcaklığındaki kaynak suyu kullanılabilir. Bitki toprağının her zaman hafif nemli olmasına dikkat edilmelidir. Saksı altlığında biriken su dökülmelidir. Sulama işleminin sabah saatlerinde yapılması da bitkinin gelişimi için çok önemlidir. Akşam saatlerinde yapılan sulama bitkinin çürümesine neden olabilir.

Yüksek nemi çok seven bir bitkidir orkide. Dolayısıyla bakımı yapılırken buna dikkat edilmelidir. Sabahları bir fısfıs yardımıyla yapraklarına ılık su püskürtülmelidir. Bu işlemi yaparken çiçeklerin ıslanmamasına özen gösterilmelidir.

Orkideyi; sıvı haldeki gübre ile yazın 2, kışın ise 4 defa gübrelemeniz faydalı olacaktır. Bitki bu sayede ihtiyacı olan besinleri takviye olarak alacak ve daha iyi gelişecektir. Gübreleme yapılırken miktara dikkat edilmeli, tavsiye edilen ölçülere uyulmalıdır. Aksi takdirde bitkiniz zarar görebilir.

Bitki sağlıklı olduğu sürece sık sık saksı değişimi yapılmamalıdır. İdeali 2-3 yılda bir ve çiçeksiz dönemde değişim yapmaktır. Bunun için eskisinden bir numara büyük saksı ve torflu toprak kullanılır. İçerisinde ağaç kabukları, yaprak çürüntüsü, bitkisel kömür ve yosun bulunan toprak bu bitki için en uygun tercihtir.

Orkide havasız, kuru ve çok sıcak ortamda hastalanır. Bu nedenle bitkinin bulunduğu ortamın havalandırılması gerekir. İlkbahar ve yaz aylarında bitki balkona ya da bahçeye çıkarılabilir. Onu gölgelik bir alanda tutabilirsiniz, çünkü doğrudan gelen güneş ışığı yapraklarına zarar verip kurumalarına neden olacaktır. Ancak ceyranda kalmamasına dikkat edin.

Eğer orkidenizde kahverengi benekler çıkmaya başlamış ise çiçeğiniz hastalanmış demektir. Hastalığın sağlıklı olan yerlere de bulaşmaması için, keskin ve steril bir makasla hasta olan yerleri diğerlerinden ayırabilirsiniz.

Belli dönemlerde bitkinin çiçekleri dökülebilir. Bu durumda önemli olan sapların durumudur. Budama için acele edilmemeli, saplar sararıp kahverengine dönünceye kadar beklenmeli ve sonra budama yapılmalıdır.

Orkide genellikle ölü kısımları ayırmak, şekil kazandırmak ve yeniden çiçeklendirmek amacıyla budanır. Budama işleminin eylül ile kasım ayları arasında yapılması uygundur. Oldukça hassas ve narin olan bu bitkiyi budamadan önce, eller ve kullanılacak makas iyice dezenfekte edilmelidir. Budama işleminde kurumuş ve sararmış yapraklar ile çiçek sapları gövdeye yakın bir yerden kesilir. Bu esnada gövdeye zarar vermemeye dikkat edilmelidir. Ölü kökler temizlendikten sonra ise tarçın ya da kömür tozu serpilerek, bakteri oluşumunun önüne geçilmelidir.

Aynı çiçek sapından senede 2-3 defa çiçeklenme olabilir. Tekrar çiçeklendirme için, çiçeklenme döneminin sonu, yani çiçek sapının yeşil olduğu dönem tercih edilmelidir. Çiçek sapı ortasından veya aşağıdan yukarı çiçek gözleri sayıldığında üçüncü gözün 2-3 santimetre yukarısından kesilir. Rengi kahverengine dönen ya da kuruyan çiçek sapı bitkinin gövdesine yakın bir yerden kesip atılmalıdır.

Bakımı biraz zahmet istese de ‘orkide için değer’ diyerek yazımızı burada noktalıyoruz. Verdiğimiz bilgilerin faydalı olması dileğiyle…

Etiketler:

Bir yanıt yazın