İçeriğe geç

Gül

Bu yazımızda gül bitkisi hakkında bilgi verecek, kendi ev ve bahçemizde yetiştirmek istediğimizde ihtiyacımız olan pratik bilgileri aktarmaya çalışacağız. Gül nasıl yetiştirilir, alt sınıfları nelerdir, saksıda ve bahçede bakımı nasıl olur, budanması nasıl yapılır gibi sorularınızı cevaplayacağız.

Gül, Rosacea (gülgiller) familyasından olup, dış mekan çalı bitkisi grubundandır. Hoş kokusu sayesinde çiçekli bitkiler arasında özel bir yeri vardır. Farklı renklerde birçok türü bulunur. Bilinen tarih bakımından Orta Asya menşeili olup, 6000 yıldan uzun süredir üretimi yapılmaktadır. Ülkemizde karanfil bitkisinden sonra en fazla yetiştiriciliği yapılan kesme çiçektir. Ayrıca park ve bahçe bitkisi olarak ve kozmetik sanayiinde kullanılmak üzere de yetiştiriciliği yapılmaktadır. Gül çiçeklerinden özellikle reçel, gül suyu ve esans (yağ) yapılır.

Gülün Faydaları

Gül yapraklarından çay yapılarak tüketilmesi halinde bağırsak ve mide rahatsızlıklarına ve bulantılara karşı etkili bir üründür. Boğazdaki ağrıların giderilmesi ve bademcik iltihaplarının kurutulmasında etkili rol oynar. Göz nezlesi ve gözde oluşan kanlanmanın iyileştirilmesi için şifa kaynağı olarak bilinir.

Gül yaprağı suyu gargara yapıldığında diş ağrılarını ve diş eti kanamalarını giderir. Cilde canlılık kazandırır ve gerginleştirir, ciltteki doğum lekelerinin yok olmasına yardımcı olur. Makyaj temizliğinde kullanabileceğiniz mükemmel bir temizleyicidir. Alerjik ciltlerin temizliğinde de kullanılabilecek doğal bir dezenfektandır. Ayrıca karaciğer rahatsızlıklarının tedavisinde takviye ürün olarak kullanılmaktadır.

Güllerin Sınıflandırılması

Üst Alem: Eukarya

Alem: Plantae

Bölüm: Magnoliophyta

Sınıf: Magnoliopsida

Takım: Rosales

Familya: Rosaceae Jussieu

Güllerin kendi arasındaki sınıflandırma ise genel olarak çiçek ve gövde şekline göre yapılır.

Çiçekleri bakımından;

  • Yalınkat Güller
  • Yarım Katmerli Güller
  • Katmerli Güller

Boyları bakımından;

  • Bodur (Minyatür) Güller
  • Yüksek Boylu Güller
  • Sarıcı Güller

Çiçek Açma Zamanına Göre

  • Yılda Bir Kez Çiçek Açanlar
  • Yılda Birden Çok Çiçek Açanlar

Katmer Çiçekleri Bakımından Güller

  • Çiçekleri Küçük Katmerli Güller
  • Çiçekleri Normal Katmerli Güller
  • Çiçekleri Büyük Katmerli Güller

Gül Yetişticiliği

Gül yetiştiriciliğinde kullanılan toprak çeşitlilik göstermekle birlikte, en uygun toprak killi-tınlı ve organik maddece zengin olanıdır. Gül için gereken ideal besin miktarı 100 gr kuru toprakta;

  • pH : 6 – 6.5
  • Tuz :  %0.2 – 0.3
  • N(Azot) : 20 – 30 mg (mg: miligram)
  • P205 (Fosforik Anhidrit) :  50 – 80 mg
  • K20 (Potasyum Oksit): 80 – 150 mg
  • Mg0 (Magnezyum Oksit) :  15 – 25 mg
  • Mn (Mangan) : 150 – 200 ppm (ppm: milyonda bir birim)

Gül bitkisinin en uygun dikim mevsimi ekim-mart arasıdır. Güller güneşi seven bitkiler olmasına rağmen direkt güneş ışığına uzun süre maruz bırakılmamaları gerekir. Aşırı sıcak ya da soğuk havalar çiçeğin yapraklarına ve kök kısımlarına büyük zararlar verir. Güller günde en az 3 -4 saat güneş ışığı görmelidir.  Kışın tüm yapraklarını döker ve sürgün haline gelirler.

Saksıda yetiştirilmek tercih edildiyse saksı ebadı 2 yılda bir büyütülmeli, bu işlem için sıcak aylar tercih edilmelidir. Saksıda sulama yaparken püskürtme veya üstünden sulama şeklinde değil, saksının dibinden sulama yapılmalıdır. Ayrıca evde nem oranı yüksek olacağından mümkünse yazın balkonda yetiştirilmeli, kapalı mekanlarda yetiştirilmek isteniyor ise nem oranına dikkat edilerek (maksimum nem oranı % 50 olmalı) cam kenarında güneş ışığı alan bir bölgede yetiştirilmelidir. Nemli ortamlarda çiçeğimiz mantarlanarak kısa süre içerisinde ölme riski taşır.

Gül fidanlarının bahçede yetiştirilmek istenmesi durumunda, toprağın bir ay önceden 45-50 cm derinliğinde, 40 cm çapında bir çukur açılmak suretiyle kazılarak havalandırılmış olması fidanın toprağa alışarak tutması için en iyi başlangıç olacaktır. Toprağı ne kadar derin işlersek nem tutma süresi uzayacak ve bitkimize fayda sağlayacaktır. Gül fidanını dikmeden önce kök kontrolü yapmak önemlidir. Kahverengileşmiş uçlu kökler ölü olup budanması gerekir. Budanan köklerin yerine çıkacak olan kökçükler gülümüzün toprağa daha sıkı tutunmasına yardımcı olacaktır. Fidanı toprağa koyarken köklerin arasını dolduracak şekilde gübreli toprak koyulur. 40×60 cm’lik hazırlanan fidan çukurunun tamamı gübreli toprakla doldurulduktan sonra bolca sulanır. Dikkat edilmesi gereken konu, fidanın aşılı kısmının muhakkak toprak üstünde kalması gerekliliğidir.

Gül Sulanması

Güllerin bulunduğu ortamlar (hava sıcaklığı, toprak şekli gibi) değişmediği müddetçe kullanılan su miktarı sabit tutulmalı ve değiştirilmemelidir. Bitkimiz hep aynı miktarda ve aynı ölçüde sulanmalı, suyun toprağın her tarafına ulaştığından emin olunmalıdır. Sulama için tercih edilen saat mümkün olduğunca değiştirilmemelidir.

Güller genel olarak yazın çiçek açıp, kışın çiçeklerini döktükleri için; bitkimizin yazın su ihtiyacı artacaktır. Kışın sulama yapılırken kullanılacak suyun oda sıcaklığında olmasına dikkat edilmeli, gülün bulunduğu ortamın sıcaklığı 12 derecenin altına inmemesine dikkat edilmelidir.

Gül Bakımı ve Hastalıkları

Öncelikle bitkinin hiçbir mevsimde cereyanda kalmamasına dikkat edilmelidir. Zira gül bitkisi ana hava değişimlerinden çabuk etkilenir. Sonbahar döneminde yapılan iyi bir budama sayesinde ilkbahardan itibaren çiçek verimi artış gösterecektir. Kışın güller aşırı soğuktan uzak tutulmalıdır.

Güller vitamin ve mineral takviyesine yılda en az bir kez ihtiyaç duyarlar. Bu işlem besinin bitkiye topraktan verilmesi şeklinde uygulanmalıdır. Güllere besin takviyesi yapılması çiçeğin hem ömrünü uzatır, hem de çabucak büyüyerek serpilmesine olanak sağlar.

En yaygın görülen ve gözle de tespit edebileceğimiz hastalık; yapraklar üzerinde siyah benek halinde oluşan, yaprağın sararıp zamanla dökülmesine sebep olan kara leke hastalığıdır. Karaleke hastalığı için zirai ilaçlama en etkili çözümdür.

Bir diğer yaygın hastalık, gülün yapraklarının üst ve alt kısımlarını kaplayan beyaz pamuk bitlerinin oluşmasıdır. Zirai mücadele dışında organik çözümü de vardır pamuk biti hastalığının. 5 litre suya bir bardak yağsız süt karıştırılır. Bu karışım bitkiye püskürtülerek uygulanması durumunda böcek ve bitlerden kurtulmamız mümkündür.

Gül Çoğaltma Teknikleri

Gül bitkisinin çoğaltma işlemi için nisan ayını seçmemiz gerekir. Çoğaltma işlemlerinden en etkili ve basit yöntem kökten ayırma metodu ile çoğaltma yöntemidir. Kökten ayırma yöntemini uygulayıp ayırdığımız gülü, hemen başka bir saksıya dikip çoğaltabiliriz. Bu yöntem sayesinde elde ettiğimiz öteki gül bitkilerimiz hemen serpilip çiçek verecektir. Kökten ayırma yöntemini uyguladığımız tüm güllerimizi istisnasız aynı miktarda sulamalıyız ayrıca bakımlarını da aynı şekilde ihmal etmemeliyiz.

Diğer çoğaltma şekilleri ise, tohumla ve aşı ile çoğaltma olup; dikim yapılacak bölgeye, ortamın nem durumuna ve eldeki malzeme durumuna göre aralarından biri seçilebilir.

Gül Mitolojik Hikayesi

Güllerin sevgi ve aşkın sembolü sayılması insanlık tarihi kadar eskidir. Peki niçin başka bir çiçek değil de gül diyebiliriz. Sanırım bunun en büyük nedeni Yunan mitolojisinde geçen şu hikaye olabilir.

Çiçek tanrıçası Chloris bir gün ormanda gezerken ölmüş bir orman perisi bulur ve onu çiçeğe dönüştürür. Güzellik tanrıçası Afrodit bu çiçeğe hediye olarak güzellik vermiş, Dionysos (Bağ Bozumu Tanrısı) güzel kokması için mükemmel bir esans hediye etmiş, Zephirus (Batı Rüzgarı Tanrısı) etrafta belirmiş olan tüm bulutları uzaklaştırmış, Apollo (Güneş Tanrısı) ise ardından tüm ışınlarını çiçeğe yönelterek gülün çiçek açmasını sağlamıştır. Nihayetinde çiçeklerin kraliçesi vücut bulmuştur.

Etiketler:

Bir yanıt yazın