Bahar aylarında park ve bahçelerde gördüğümüz, dallarındaki morumsu pembe renkli çiçekleriyle herkesi büyüleyen çok yıllık bir bitkidir erguvan ağacı. Halk arasında ‘zazalak’ ve ‘gelin yemişi’ adlarıyla da bilinen bu bitkiyi daha yakından tanımaya var mısınız?
Leguminosae (Fabaceae) yani Baklagiller familyasına ait olup; mercimek, nohut, fasulye ve yer fıstığı bitkileriyle yakın akrabadır. Hızlı büyümesi ve bakımının kolay olması sebebiyle dış mekanlarda süs bitkisi olarak kullanılır. Nisan mayıs aylarında morumsu pembe renkteki çiçeklerini açınca o muhteşem görüntüyü gözler önüne serer ve baharı müjdeler.
Bitkinin boyu 10 metreye kadar çıkabilmektedir. Yaprakları karşılıklı ve dairemsi şekildedir. Kışın yapraklarını döken erguvanın gövdesinde gençken çatlak yokken, ileri yaşlarda derin çatlaklar oluşur. Saçak kök şeklinde olan kökleri oldukça dayanıklıdır. Ana vatanı Güney Avrupa (İspanya, Fransa, İtalya), Balkan (Hırvatistan, Yunanistan, Bulgaristan) ve Orta Doğu (Suriye, Irak, İran, Lübnan, Ürdün, İsrail) ülkeleridir. Ülkemizde de Marmara, Ege ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde geniş yayılış gösterir.
Erguvan Bitkisi Faydaları
- Havadaki azotu bağlama özelliği vardır. Bu sayede çevresindeki diğer ağaçların da azotu kullanmasını sağlar.
- Kabuk ve yaprağından elde edilen çayı idrar söktürücü özelliktedir. Sık idrara çıkararak ve terleterek vücuttaki zararlı maddelerin dışarı atılmasını sağlar.
- Sindirim sistemi için de faydalıdır. Hazmı kolaylaştırır ve ishali tedavi etmeye yardımcı olur.
- Kas ağrılarını azaltır ve romatizma hastalığına iyi gelir.
Erguvan Çayı
1 bardak suya, 10-20 gr kadar ufalanmış kök, kabuk veya yaprak konularak 10 dakika kaynatılır. Demlendikten sonra süzülerek tüketilir. Kronik bir rahatsızlığı olmayanlar bu çaydan günde 2 bardak içebilir. Hamileler tarafından kullanımı uygun değildir.
Erguvan Yetiştirilmesi
Erguvan ağacının üretimi oldukça zahmetsiz ve kolaydır. Tohum ile üretilir. Ancak tohumun sert bir kabuğu olduğu için önce 5 dakika civarında, daha sonra da 1 gün boyunca sıcak suda tutulur. İlkbahar mevsiminde ise dikimi gerçekleştirilir.
Bir diğer üretilme şekli de çelikle üretimdir. Yarı odunsu bitkinin temmuz ayının sonunda çeliklemesi yapılabilmektedir. Yani büyüme hormonu verilir bitkiye. Dikim için 60 cm’lik çukur açılır ve ortalama 5-10 lt can suyu verilir. Dikildikten sonra ortalama 5 yıl içinde bir ağaç boyunu almaktadır.
Erguvan Ağacı Bakımı
Erguvan bahçe ve peyzaj düzenlemelerinde oldukça rağbet gören bir ağaç cinsidir. Killi topraklar haricinde bütün toprak cinslerinde yetişebilmektedir. Bu bitki için en uygun toprak türünün kuru, taze ve kireçli toprak olduğunu söyleyebiliriz. Ayrıca toprağın nötr yapıda olması da ağacın gelişimi için önemli bir etkendir.
- Erguvan ağaçları ılıman ilkim kuşağında yetişmektedir. Özellikle sıcaklığın -10 derecenin altına indiği soğuk bölgelerde korunmaya ihtiyacı vardır. Bu sebeple kışları soğuk geçen bölgelerde yetiştirilmemesi önerilmektedir.
- Sıcak ve kurak havalara oldukça dayanıklı olan bitki, az miktardaki su ile yaşayabilir. Ancak yine de çok susuz kalmamalı, dönem dönem sulanmalıdır.
- Erguvan ağacı dikmek istediğiniz bölgenin bol güneş ve rüzgar aldığından emin olmalısınız. Aksi takdirde ağacın gelişimi yavaşlar.
Budama bitkinin gelişimi için çok önemlidir. Ağaç dalları kesilirken açık yara bırakılmamasına özellikle dikkat edilmelidir. Kolaylıkla mantar hastalığına yakalanabildiğinden, budama yapılan dalların macunla kapatılması gerekmektedir. Hastalık kapan ağaç için az miktarda ilaç kullanılabilir.
Erguvan Ağacı Hikayesi ve Geçmişi
Erguvan ağacının ilginizi çekebileceğine inandığım bir hikâyesi var. Hıristiyan dinindeki bir efsaneye göre, erguvan ağacının çiçekleri aslında beyaz renklidir. Hz. İsa’nın havarisi olan Yahuda, 30 gümüş karşılığında Hz. İsa’ya ihanet etmiştir. Bu kişi daha sonra büyük bir vicdan azabı yaşar ve kendini erguvan ağacına asarak öldürür. Bu utanca dayanamayan erguvan ağacı da zamanla kızararak mor rengini alır. Efsaneye göre her yıl bahar aylarında mor renkli çiçek açan erguvan ağacı bu utancı ve ihaneti hatırlatmaktadır.
Erguvan ağacının İstanbul ve Bursa şehirleri için büyük önemi vardır. Bunları da buraya eklemek ve sizinle paylaşmak istiyorum. Bunlardan biri Bizans hükümdarları ile ilgili. Erguvan moru, doğal yollarla elde edilen en zor renk olduğu için ayrı bir önemi varmış ve büyük bir gücün simgesiymiş o dönemde. Bu nedenle de sadece Bizans imparatoru bu renkte kıyafetler giyermiş. Yani hükümdara özel olan bir renkmiş.
Bursa için de önemli bir ağaç olmuştur erguvan. Bursalılar ve Bursa’ya gidenler Emir Sultanı iyi bilir ve tanır. Osmanlı Sultanı olan Yıldırım Beyazıt’ın damadı olup dini ilimlerle meşgul olurmuş. Emir Sultan, her yıl erguvanların çiçek açtığı dönemde Bursa’da müritleriyle buluşurmuş. Böylece zamanla yerleşmiş bu adet ve 14.yüzyıldan itibaren de erguvan şenlikleri düzenlenmiş şehirde. Yüzyıllar boyu şehrin ekonomisine katkı sağlamış ve şehrin simgesi haline gelmiştir.