Özellikle hediye olarak tercih edilen, en popüler iç mekan süs bitkilerinden biri olan benjamin bitkisinden (Ficus benjamina) bahsedeceğiz bugün. Özelliklerine, nerelerde yetiştiğine, faydalarına, yetiştirilmesine ve bakımının nasıl olması gerektiğine değineceğiz. Gelin bu bitkiyi daha yakından tanımaya başlayalım. Benjamin bitkisi hakkında merak ettiklerimizi öğrenelim.
Küçük ve muhteşem yapraklarıyla bulunduğu ortama adeta huzur veren benjamin bitkisi; Moraceae yani Dutgiller familyasının, Ficus cinsine aittir. Jak meyvesi, dut, ekmek ağacı ve panama kauçuk ağacı ile aynı aileye mensuptur. Halk arasında ‘küçük kauçuk ağacı’ ya da ‘Benjamin kauçuğu’ olarak da bilinir. Boyu 50 cm ile 3 metre arasında olan, ağacımsı bir bitkidir. Bitkinin formu dikey yönlü ve eğimlidir. Gövdesi burgulu ya da örgü şeklinde olabilir. Yaprakları koyu yeşil, açık yeşil ve beyazımsı renk gibi farklı renklerde olabilir.
Küçük ve güzel görünümlü yapraklarıyla yaşam alanlarını renklendirir ve huzur verir benjamin bitkisi. Hatta bu bitkinin stres ve yorgunluğu azalttığı, ruh halini olumlu etkilediği söylenmektedir. Benjamin bitkisinin bir faydasından daha bahsedelim sözü gelmişken. NASA’nın temiz hava çalışmasına göre; Ficus havayı etkin bir şekilde temizler ve havadaki uçucu organik bileşikleri (VOC) emer. Özellikle formaldehit, ksilen ve amonyağın düşmanıdır.
‘‘Peki, nerelerde yetişir Benjamin bitkisi?’’ dediğinizi duyar gibiyim. Tropikal bir bitki olduğundan nemli bölgeleri çok sever ve böyle yerlerde daha iyi gelişim gösterir. Bu çiçeğin anavatanı; Avustralya ile Çin, Hindistan, Nepal, Vietnam, Tayland, Kamboçya, Malezya, Endonezya ve Filipinler gibi Güney Doğu Asya ülkeleridir. Ayrıca, benjamin çiçeği Bangkok’u temsil eden ağaç olarak da kayıtlara geçmiştir. Batı Hint Adaları, Florida ve Arizona’da da kendisine yaşam alanını oluşturmuş bir bitkidir. Ülkemizde ise en sık görüldüğü yerler Kıyı Ege ve Akdeniz Bölgesi’nde bulunan Antalya, Adana, Mersin gibi şehirlerdir.
Benjamin Bitkisi Çeşitleri
Benjamin bitkisinin çeşitli türleri bulunmaktadır. Örneğin; benjamin çiçeğinin “exotica” türü oldukça şık, canlı yeşil yaprakları aşağı doğru sarkan bir bitkidir. Yaşam alanlarına, bahçelere muhteşem bir görünüm kazandırır.
Çiçeğin “starlight” türünde ise genelde beyaz olan benekler mevcuttur. Hatta bazen yaprağın kendisi beyaz, benekleri yeşil olabilmektedir. Oldukça gösterişli bir bitkidir.
Benjamin çiçeğinin kültivarları ise şöyledir; Hawaii, Nuda, Golden King, Natasha, Variegata, Daniella ve Starlight.
Benjamin Bitkisi Yetiştirilmesi
Bakımı oldukça kolay olan benjamin bitkisinin nasıl yetiştirilebileceğine bakalım hep birlikte.
Saksı çiçeklerinin çoğaltılmasında genellikle vejetatif üreme yöntemi kullanılır. Bu yöntemin temeli; gövde, dal ya da yapraktan alınan parçanın köklendirilmesine dayanır. Ana bitkinin gövdesinden kesilen dal parçası, su dolu bir kapta bekletilir. Bir süre sonra dalın uç kısımlarında köklenmenin olduğu gözlenecektir. Bu aşamada artık dikime hazır olduğu anlaşılır. Küçük bir saksıya dikilir. Gerekli bakımı yapıldığı takdirde, bitki büyüyecek ve salonlarınızı şenlendirecektir.
Benjamin Bitkisi Bakımı
Benjamin bitkisinin bakımı kolaydır. Sadece her bitkide olduğu gibi bazı konulara dikkat etmek gerekir.
Bol ışık seven bu bitki, güneş ışığına doğrudan maruz bırakılmamalıdır. Güneş ışığı almayan yerlerde ise üstten aydınlatıcılar ile desteklenmelidir. Çünkü az ışık aldığında bitki fotosentez yapamaz ve dolayısıyla yeterince beslenemez. Bu durumda da yapraklarında sararma ve solmalar meydana gelir. Işık alan bitki ışığın yönüne doğru eğilim göstereceğinden, haftada bir gün bitkinin yönü değiştirilmelidir.
Diğer önemli husus da sulamadır. Yazın haftada iki üç defa, kışın ise haftada bir defa üstten sulanmalıdır. Benjamin bitkisini kış aylarında soğuktan korumak ve çok az su vermek önemlidir. Süs bitkilerine soğuk havalarda, musluk suyu yerine oda sıcaklığında bekletilmiş ılık su verilmelidir. Sulama esnasında kullanılan kabın ve ölçünün hep aynı olmasına dikkat edilmelidir. Saksının dibinde kalan su her zaman dökülmelidir. Böylece bitkide koku ve böcek oluşmasının önüne geçilmiş olur. Bunun dışında sulamada temel kural, bitkinin toprağını sık sık kontrol etmek ve kuru ise su vermektir. Eğer toprak nemli ise, sulama yapmaya gerek yoktur.
Bitkinin toprağının değiştirilmesi Nisan Mayıs aylarında yapılmalıdır. Toprak değiştirirken bitkiyi öncekinden bir numara büyük saksıya dikmeye özen gösterilmelidir.
Bitkinin karanlık kalınca beslenemeyeceğinden ve yapraklarında solmalar olacağından bahsetmiştik az önce. Bu durumda bitkinin tekrar yenilenmesi, tazelenmesi ve büyümeye devam etmesi için budama yapılmalıdır. Çok uzun olan dallar kesilerek şekillendirilmelidir. Kesilen dalların hava almasını engellemek için üzeri silikon ya da mum gibi maddelerle kapatılmalıdır.
Bitkinin gelişimi normal ve sağlıklı ilerliyor ise, herhangi bir takviye ya da vitamin kullanmaya gerek yoktur. Eğer çiçeklerde ve yapraklarda solmalar var ise, bitkinin yeniden çiçek açması ve gelişmesi için vitamin kullanılabilir. Böylece bitkinin gelişimi desteklenmiş olur.